BEN VE TORUNLARIM



Bana babalığın ne demek olduğunu çocuklarım öğretti. İki yavrum da küçükken her şey çok iyiydi; benim aldığımı giyerler, annesinin pişirdiklerini yerlerdi. Yavrular büyüdükçe geçinmek zorlaştı. "Anne şu yemeği pişir! Baba şu giysiyi al" talepleri gelmeye başladı. Kızım dizi, oğlum da maç izlemeye kalkınca; televizyonun uzaktan kumandasını da çocuklara kaptırdım.
2008 Mayısının sonunda hanım da, ben de çok mutluyduk: İki çocuğu da evlendirmiştik ve televizyonun kumandası bize kalmıştı. O mutlulukla gülümseyerek dolaşırken kırk yıllık dostum Beko yetkili satıcısı Esat Çoşkun'un meraklı bakışlarıyla karşılaştım:
- Zeki, ne sırıtıyorsun?
- Esat Abi öyle mutluyum ki, anlatmak kolay değil.
- Niye?
- Çocuklar evlenince televizyonun kumandası bize kaldı.
Esat Abi bu konuda benden daha tecrübeliydi ve dedi ki:
- Çocukları evlendirdim diye boşuna sevinme!.. Yine çoğalıp çoğalıp gelecekler, ama torun sevgisi evlat sevgisinden daha üstün ve daha güzeldir.
Şimdi torunlarımla beraber yine mutluyum. Televizyonunun uzaktan kumandası yine bende ama; hep beraber ya TRT ÇOCUK, ya da MİNİKA GO izliyoruz. Torunlarım evlerine gidince de televizyonun uzaktan kumadasına el koyan eşim sayesinde FLASH TV'nin canlı müzik yayınlarını seyrediyoruz.
Anneliğin ne demek olduğunu kızıma ve gelinime, babalığın ne demek olduğunu oğluma ve damadıma öğreten torunlarımla gurur duyuyorum.

Zeki Çağlar

27 Kasım 2014

Hiç yorum yok:

BU SİTEDE YAYINLANAN ŞİİRLERİN TELİF HAKKI ZEKİ ÇAĞLAR'A AİTTİR.

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı