DELİ


Geçen gün, sahilde oturmuş denize bakıyordum. Perişan kılıklı birisi, selâm verip yanıma oturdu. Elindeki ekmeği tıka basa yedi bitirdi. "Zeki Abi" dedi. "Kiminle tanışıyorum?" dedim. "Ben deliyim!" dedi ve ekledi, "Sizin şiirlerinizi okuyorum ve çok beğeniyorum. Bir dörtlük de ben yazdım." dedi. "Oku bakalım!" dedim. Okudu:

Veliye üç gün bayram,
Deliye her gün bayram.
Veliye bir tas ayran,
Deliye herkes hayran.

Delinin şiirine çok güldüm ve karşılık verdim.

Deli yer tıka basa,
Ne dert vardır ne tasa.
Deliye fikir sordum,
Fikri kalmış nadasa.

Deli vardır hır deli,
Deli vardır zırdeli.
Benimle dalga geçer,
Bizimki hınzır deli.

Deli vardır yaramaz,
Bir karara varamaz.
Bir kuyuya taş atar,
Kırk kişi çıkaramaz.

Sarı kamış bel verir,
Diken bile gül verir.
Şu deliler olmasa,
Bize kim akıl verir?

Deli başladı gülmeye. "Sana niçin deli diyorlar?" dedim. "Deha, insan zekasının ulaşabileceği en yüksek düzeydir. Delilik ise, akıl sınırlarının zorlanmasıyla oluşan bir hastalıktır. Bir deli dahi olabilir, Bir dahi deli olabilir. Ah Zeki Abi ah! Benim gördüğümü görsen, benim duyduğumu duysan, benim düşündüğümü düşünsen, benim hissettiğimi hissetsen; sen de kafayı üşütürsün!" dedi ve kalkıp gitti. Ardından bakakaldım. Deli mi, akıllı mı? Bir karar veremedim.

Zeki Çağlar

21 Şubat 2006

Hiç yorum yok:

BU SİTEDE YAYINLANAN ŞİİRLERİN TELİF HAKKI ZEKİ ÇAĞLAR'A AİTTİR.

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı