BİR MEKTUP GÖNDERİN


Bir çınar bilirim gölgesi serin,
Unutmam derenin neresi derin.
Hasret yüreğimde nasır bağladı,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Türküler söylerim gözlerim nemli,
İçimde özlem var, hasret kıdemli.
Razıyım olsa da bin bir sitemli,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Hasretin derdinden hislerim çağlar,
Gözlerim dursa da, yüreğim ağlar.
Düşüme giriyor kekikli dağlar,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Özledim sılamı, güzel yurdumu,
Leylekler geldi mi, yuva kurdu mu?
Tek ayak üstünde öyle durdu mu?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Sürüler çayıra dağılıyor mu?
Alaca inekler sağılıyor mu?
Taş dibekte bulgur döğülüyor mu?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Sılayı andıkça gözlerim dolar,
Deli gönül yaylaları arzular.
Yine meleşir mi körpe kuzular?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Sodra Dağı bulutlara değer mi?
Ak üstüne yeşilleri giyer mi?
Cırcır böcekleri türkü söyler mi?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Kardeş kardeşini hiç aramaz mı?
Dostlar birbirini hatırlamaz mı?
Seven sevdiğine mektup yazmaz mı?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Bir kalem, bir kâğıt, bir de zarf olsun,
Sıladan gurbete köprü kurulsun.
Kalem tutan elleriniz nur olsun,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Merak ediyorum, hasta mısınız?
Ölen kalan mı var, yasta mısınız?
Milas'ta mı, yoksa Kars'ta mısınız?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Zeki Çağlar der ki: Ey Gülten bacı,
Hasret bir dert ise, mektup ilacı.
Durur mu avluda o dut ağacı?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Zeki Çağlar

3 Mayıs 1989

Hiç yorum yok:

BU SİTEDE YAYINLANAN ŞİİRLERİN TELİF HAKKI ZEKİ ÇAĞLAR'A AİTTİR.

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı